Ana içeriğe atla

Afacan Louie

 Türkiye'de Afacan Loiue adında ilk defa Fox Kids (sonrasında Jetix, öncesinde maxi) kanalında yayınlanarak bizim anılarımıza yer edinmişti. Louie'nin hikayesine yakından baktığımızda ise hem biraz gerçek bir hikaye hem de komedi gösterisine hazırlanmış eğlenceli espriler bulabiliyoruz. Louie Anderson isimli kahramanımız internet üzerinde paylaşımlar bulunmakta ve yine bize hayatıyla ilgili ilginç anılar ve bizim de onun hayatını ne kadar yakından paylaştığımıza dair fotoğraflar paylaşmakta. Son olarak paylaştığı fotoğraftaki kişi ise gerçek Andy Anderson:
 Hikayeyi bilmeyenler için aydınlatmak gerekirse Louie sekiz yaşında ABD'nin Wisconsin eyaletinde bizim sadece TV üzerinden edindiğimiz tipik amerikan aile kültüründe huysuz gazi bir baba ve tatlı bir anne ile yaşayan çocuktur. Babasının "Bunu duydum!" lafı ve esprileri çizgi filmin çoğunu oluşturuyor. Babası sinirli, huysuz, aksi birisi olarak hikayeye renk katıyor her zaman. Bir bölümde ailece uçan balonla giderlerken bir kayaya çarpmak üzereler ve yükselmeleri gerekiyor. Bunun için binbir çaba balonun ağırlıklarını atıyorlar yetmiyor kendi eşyalarını da atıyorlar tam da o sırada:
Ora(louie'nin annesi): "hala yükselemedik çok ağırız"
Andy: (Louie'ye şöyle bir bakar ve göbeğini inceler) "Evlat!"
Louie: "aklından bile geçirme baba..."
 Louie'nin aslında büyük bir ailesi var:
Laura Anderson, Carol Anderson, Charlie Anderson, Julie Anderson - Louie'nin ablaları
Sid Anderson, John Anderson, Danny Anderson, Peter Anderson - Louie'nin abileri
Ancak Louie ve Tommy en küçük iki kardeş oldukları için hikayede tam olarak hiçbir zaman yer almazlar ve konuya tam dahil olmazlar, o yüzdendir belki bu kardeşleri bazen karelerde görsek bile yüzlerini hiç göremeyiz. Tommy demişken.
                                      Bu sahnenin devamında Louie sineği vurmak için bir şaplak atıyordu.
 Çizgi filmin en can alıcı tarafı sanırım her yanıyla samimiyet içermesiydi. Türkiyedeki yayında da yapılan güzel çeviri ve güzel seslendirme bu çizgi filmi bizim için unutulma hale getirdi. Andy Anderson'ı Atilla Olgaç'ın seslendirmesi de bu çizgi film için büyük bir fark katmış ve yine ilginç bir rastlantıdır ki Atilla Olgaç Kıbrıs Barış Harekatına katılmış, "Gazi" ünvanı olan tek sanatçı. Anderson'la bu tesadüfün birleşmesi belki de bu duruma renk katmış olabilir. Son olarak da Louie Anderson'ın kendi sayfasından paylaştığı bir dövmeyi paylaşmak istiyorum. Dövmeyi yaptıran ise bir Türk "Ogulcan Guzeller"

                                                                                                                                           Alihan ALTIN



Türkçe Seslendirilmiş bölümleri izlemek isterseniz:

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tilki Vezir (Iznogoud)

 Fransız yapımı Tilki Vezir adlı çizgi roman Rene Goscinny ve Jean Tabary tarafından hazırlanmış sonrasında çizgi filmi ve filmi çekilmiş bir eser. Orjinal adı Iznogoud(isnogud) olan çizgi romanın Tilki Vezir ismini Yalvaç Ural vermiş ve Türkiye'de genelde bu isimle tanınmıştır. Bundan öncesinde "Aşağılık baş vezir saksağan paşa" ismi ile birkaç dergide yayınlanmış ancak çevirisi kime ait bilinmiyor (ya da ben bulamadım)  Herkesin aklında yer eden "Je veux être calife à la place du calife" "Halife üstüne halife olacağım!" şeklinde bağırması olmuştur. Sinirlendiği zaman bize Joe Dalton'u da anımsatır.  Çizgi roman Türkiye'de ilk olarak 1980'lerde Hürriyet Çocuk'ta çıkmış, ancak tam hikayeleri 2001-2002 yılında ardı sıra Miço dergisinde yayınlanmıştır. Çizgi Filmi de 1990'larda Show TV üzerinde gösterilmiş. Milliyet Çocuk dergisinin belki de en iyi tarafı bazı iyi Fransız ve avrupa yapımı çizgi romanların türkçeye çevirip parça

Yabancı bir seyahatnameyle Türklere kısa bir bakış - Tournefort Seyahatnamesi

Joseph De Tournefort, Fransız bir doğa bilimci. 1656 yılında doğmuş olan Tournefort, 1699'da Karlofça Antlaşması'ndan sonra Fransız hükümeti tarafından doğu seyahatine botanik araştırmalar için gönderilmiş. Yolculuğunda Tiflis ve Erivan'a kadar ulaşmıştır. Bu yolculukta ona eşlik eden bir hekim ve Claude Aubriet adında bir ressam var. Ressam, doğabilimci Tournefort'un gözlemlerini kayıt altına alabilmek için onunla yolculuğa çıkmış. Doğudaki seyahatinde yazmış olduğu bu kitapta benim odak noktam ise Tournefort'un bugünkü Anadolu ve Ege hakkındaki görüşleri. Kitapta her ne kadar anadolu coğrafyası için ifadeleri yüzeysel kalsa da kendi görüşlerini de yansıtan bir çok yorum barındırmakta. Bundan dolayı Türkler, Rumlar, Yunanlar hakkındaki genellemeleri, fikirleri bir hayli ilginç olabiliyor yer yer. Bu ilginç yorumların sebebi ve ilk örneği de daha birinci mektupta karşımıza çıkıyor;  " Bu mektuplara, ele alınacak konuları tatlandıracak bazı genel bilgiler k