Ana içeriğe atla

Je Suis Charlie Hebdo

 Paris'te, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'nun binasında bugün gerçekleşen kanlı katliamda ölenler arasında dünyaca ünlü Fransız çizerleri; Jean Cabut (76) Tignous (58) Philippe Honore (74) Georges Wolinski'nin (81) de bulunduğu öğrenildi. Katliamın gerçekleştiği Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'nun 2009 yılından beri Genel Yayın Yönetmeni olan ve 'Charb' takma adını kullanan karikatürcü Stephane Charbonnier de (47) kanlı saldırıda hayatını kaybetti.  Kanlı saldırıda ölen 12 kişiden, ikisi polis, diğerleri dergi çalışanları... Hem de ellerini, kollarını sallaya sallaya girdiler daha önce de kundaklanmış olan bir derginin binasına.
Paris'te saldırı sonucu 12 kişinin öldüğü 20'ye yakınının yaralandığı mizah dergisi Charlie Hebdo'nun kökleri bir dönemlerin en uçuk mizah dergisi olan, Türkiye'de pek çok mizahçıyı-karikatürcüyü ciddi anlamda etkilemiş bir yayın olan "Harakiri"ye dek gider. 1960 yılında "Hara-Kiri" adıyla başlayan dergi yolculuğunda 1969'da François Cavanna, Choron ve Delfeil De Ton biraraya gelerek "Charlie" adıyla aylık bir karikatür dergisi olarak yayınlamaya başladılar. Aylık yayın süresinin uzun olduğu düşünülerek 1992 yılında "Charlie Hebdo" (Hebdo; Fransızcada "Haftalık" demektir) adıyla haftalık olarak yayına başlamış bir dergi.
 Mizah dergileri olarak önemli geçmişi olan bir ülkeyiz.Bu olaylar neticesinde büyük bir üzüntü yaşarken Türkiye'de yayınlanan haberleri biraz göz gezdirdim. Ülkemizde ise her zamanki gibi "yapanlar müslüman değil" "keşke böyle üzücü olay olmasaydı ama" cümleleri ile komplo teorilerinin arkasına saklanan ve sorumluluk, pişmanlık, mutsuzluk duymayan insan topluluğumuz "duyarlı" bir şekilde sorumluluklarını yerine getiriyor. İnsanlar mizahın sınırlarını bu olayla birlikte çizmeye çalışıp sinirlerine ve bu olay dahilindeki mutluluklarına kılıf hazırlama peşinde olması ise sadece saçmalıktan öte bir noktada. 
 Bugünü değiştiremesek de yapabileceğimiz tek şey bir şeyleri değiştirebilmek uğruna bir çizerin ve bir insanın ne olduğunu ve ne olmadığını en doğru yollarla aktabilmemiz. Belki toplumumuz geneli olarak buna alışık olmasak ve eylem rüzgarları İstanbul'la kısıtlı kalsa da ben halen değişimin gerçekleşebileceğine inanıyorum. Fanatizme karşı mantığın galip gelmesi gerekir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tilki Vezir (Iznogoud)

 Fransız yapımı Tilki Vezir adlı çizgi roman Rene Goscinny ve Jean Tabary tarafından hazırlanmış sonrasında çizgi filmi ve filmi çekilmiş bir eser. Orjinal adı Iznogoud(isnogud) olan çizgi romanın Tilki Vezir ismini Yalvaç Ural vermiş ve Türkiye'de genelde bu isimle tanınmıştır. Bundan öncesinde "Aşağılık baş vezir saksağan paşa" ismi ile birkaç dergide yayınlanmış ancak çevirisi kime ait bilinmiyor (ya da ben bulamadım)  Herkesin aklında yer eden "Je veux être calife à la place du calife" "Halife üstüne halife olacağım!" şeklinde bağırması olmuştur. Sinirlendiği zaman bize Joe Dalton'u da anımsatır.  Çizgi roman Türkiye'de ilk olarak 1980'lerde Hürriyet Çocuk'ta çıkmış, ancak tam hikayeleri 2001-2002 yılında ardı sıra Miço dergisinde yayınlanmıştır. Çizgi Filmi de 1990'larda Show TV üzerinde gösterilmiş. Milliyet Çocuk dergisinin belki de en iyi tarafı bazı iyi Fransız ve avrupa yapımı çizgi romanların türkçeye çevirip parça

Yabancı bir seyahatnameyle Türklere kısa bir bakış - Tournefort Seyahatnamesi

Joseph De Tournefort, Fransız bir doğa bilimci. 1656 yılında doğmuş olan Tournefort, 1699'da Karlofça Antlaşması'ndan sonra Fransız hükümeti tarafından doğu seyahatine botanik araştırmalar için gönderilmiş. Yolculuğunda Tiflis ve Erivan'a kadar ulaşmıştır. Bu yolculukta ona eşlik eden bir hekim ve Claude Aubriet adında bir ressam var. Ressam, doğabilimci Tournefort'un gözlemlerini kayıt altına alabilmek için onunla yolculuğa çıkmış. Doğudaki seyahatinde yazmış olduğu bu kitapta benim odak noktam ise Tournefort'un bugünkü Anadolu ve Ege hakkındaki görüşleri. Kitapta her ne kadar anadolu coğrafyası için ifadeleri yüzeysel kalsa da kendi görüşlerini de yansıtan bir çok yorum barındırmakta. Bundan dolayı Türkler, Rumlar, Yunanlar hakkındaki genellemeleri, fikirleri bir hayli ilginç olabiliyor yer yer. Bu ilginç yorumların sebebi ve ilk örneği de daha birinci mektupta karşımıza çıkıyor;  " Bu mektuplara, ele alınacak konuları tatlandıracak bazı genel bilgiler k

Afacan Louie

 Türkiye'de Afacan Loiue adında ilk defa Fox Kids (sonrasında Jetix, öncesinde maxi) kanalında yayınlanarak bizim anılarımıza yer edinmişti. Louie 'nin hikayesine yakından baktığımızda ise hem biraz gerçek bir hikaye hem de komedi gösterisine hazırlanmış eğlenceli espriler bulabiliyoruz. Louie Anderson isimli kahramanımız internet üzerinde paylaşımlar bulunmakta ve yine bize hayatıyla ilgili ilginç anılar ve bizim de onun hayatını ne kadar yakından paylaştığımıza dair fotoğraflar paylaşmakta. Son olarak paylaştığı fotoğraftaki kişi ise gerçek Andy Anderson:  Hikayeyi bilmeyenler için aydınlatmak gerekirse Louie sekiz yaşında ABD'nin Wisconsin eyaletinde bizim sadece TV üzerinden edindiğimiz tipik amerikan aile kültüründe huysuz gazi bir baba ve tatlı bir anne ile yaşayan çocuktur. Babasının "Bunu duydum!" lafı ve esprileri çizgi filmin çoğunu oluşturuyor. Babası sinirli, huysuz, aksi birisi olarak hikayeye renk katıyor her zaman. Bir bölümde ailece uçan balon