Ana içeriğe atla

Asteriks ve Roma Dünyası


  Galyalı Asteriks'in Maceraları, 1961'de Albert Uderzo'nun çizdiği ve René Goscinny'nin yayınladığı çizgiroman ile birlikte başladı. Aşağı yukarı Türkiye'de de herkesin bildiği ve sevdiği bir çizgiroman karakteri Asteriks. 1977'ten beri de Uderzo, Gosciny'nin ölümünden itibaren çizgiromana kendisi devam etmiş.
  Hikayeyi özetlemek gerekirse Asteriks, küçük bir Galya köyünde yaşamaktadır. Roma en büyük dönemindeyken Galya'nın bu küçük köyü ise Roma'ya karşı direnmektedir. Galyalılar her defasında gelen Roma askerlerini defetmeyi başarmışlar ve bu başarıda baş kahramanlar Asteriks ve Obeliks olmuştur.
  Böyle bir çizgiroman tarihi bir gerçeği yansıtmadığı düşüncesiyle okumuş olsak da tanıtmak istediğim bu kitap bize farklı bir fikir sunuyor. Kitabın editörlüğünü Kai Broders isimli bir tarihçi yapmakla birlikte, Werner Dahlheim, Thomas Grunewald ve Wolfgang Will gibi tarihçiler tarafından yazılmış makalelerden oluşuyor. Yani kısacası tarihçiler Asteriks'i yorumluyor! Tarihi olaylara bakış açıları ve Asteriks'le tanışmalarına da yer veren bu tarihçileri kendi fikirleriyle Asteriks'in bir inceleme metnini hazırlamışlar diyebiliriz.
  • Kitabın arka kapağından:
"MÖ 50 yılı. Galya tamamen Roma işgali altındadır... Hemen hemen... Yenilmez Galyalıların yaşadığı küçük bir köy işgalcilere hala kafa tutmaktadır..."Asteriks çizgi romanları işte bu Galya köyünde başlar, herkesin katıldığı bir şölenle de sona erer. Burada küçük Galyalı Asteriks ve onun iriyan arkadaşı Oburiks'in dünyasıyla tanışırız. Bu, antikçağda Roma İmparatorluğu'nun kocaman dünyasıdır. Asteriks ve Roma Dünyası'nda birçok tarihçi, Asterik, Oburiks ve Büyükfiks'in maceralarından yola çıkarak bizi Roma dünyasının renkleriyle tanıştırıyor. Örneğin Kleopatra'nın Büyükfiks'i bile hayran bırakan burnu daha kısa olsaydı, dünyanın da görünümü değişir miydi sorusunun arkasına takılıp bunu ünlü kadının hayatına göz atıyoruz. Hep Asteriks'in yoluna çıktıkları için hiç suyun üstünde kalamayan korsanları tanıyoruz, bu arada Sezar'ın gerçekten de korsanlarını eline düştüğünü öğreniyoruz. Ozan Kakofoniks ve büyücü Büyükfiks sayesinde Keltlerin ve Romalıların farklı inanç dünyalarına giriyoruz. Sezar'ın Tacı Macerasında söyleviyle yargıcı bile ağlatan Asteriks'in konuşmasını Roma hitabet sanatının inceliklerine göre çözümlüyoruz. Olimpiyatları, Roma tiyatrosunu zevkle seyrediyoruz. Hatta küçük Galyalının tuttuğu seyir defteriyle yeni dünyaya yolculuk ediyor, antikçağ kaşiflerinin dünyasını anlamaya çalışıyoruz. Bir sır verelim: Bu kitapta Oburiks'in bir oğlu olduğunu da öğreniyoruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KEMİK!

Aylık mizah dergileri arasında Kemik dergisi hakkında söylenecek çok şey olduğunu ve Türkiye'deki mizah dergilerinin çizgisiz ve değişik mizahın son dergilerinden biri olduğuna inanıyorum. Aynı zamanda bu dergiye karşı büyük bir özlem içindeyim. Bu yüzden dergideki bir çok isim ve köşeden az az bahsedip dergiyi anlatmak istiyorum. İlk başta Lombak kıyağı olarak cep boyutunda Lombak dergisinin arasında çıkmaya başlamıştı. Bu sebeple bu macerayı anlatmadan önce Lombak dergisine değinmekte fayda var. Lombak dergisi o dönemde de öncesinde ve sonrasında da bence çok iyi başarıya sahipti. Usta çizerlerle bezeli dergide her çizer aylık 3 ila 8 sayfa arası hikaye-çizim yapıyordu. Lombak sabahlamalarında öldüklerinden bahsediyorlardı bazen(Ersin Karabulut'un eski siyah beyaz sandık içi sayfalarında bahsettiği otobüste ayakta uyuma travması gibi). Bu emekle beraber ortaya çıkan hikayeler umuyorum ki bir çok insan için unutulmaz ve efsane olmuştur. Aynı L-manyak efsanesi gibi. Ki Lomb...

Tilki Vezir (Iznogoud)

 Fransız yapımı Tilki Vezir adlı çizgi roman Rene Goscinny ve Jean Tabary tarafından hazırlanmış sonrasında çizgi filmi ve filmi çekilmiş bir eser. Orjinal adı Iznogoud(isnogud) olan çizgi romanın Tilki Vezir ismini Yalvaç Ural vermiş ve Türkiye'de genelde bu isimle tanınmıştır. Bundan öncesinde "Aşağılık baş vezir saksağan paşa" ismi ile birkaç dergide yayınlanmış ancak çevirisi kime ait bilinmiyor (ya da ben bulamadım)  Herkesin aklında yer eden "Je veux être calife à la place du calife" "Halife üstüne halife olacağım!" şeklinde bağırması olmuştur. Sinirlendiği zaman bize Joe Dalton'u da anımsatır.  Çizgi roman Türkiye'de ilk olarak 1980'lerde Hürriyet Çocuk'ta çıkmış, ancak tam hikayeleri 2001-2002 yılında ardı sıra Miço dergisinde yayınlanmıştır. Çizgi Filmi de 1990'larda Show TV üzerinde gösterilmiş. Milliyet Çocuk dergisinin belki de en iyi tarafı bazı iyi Fransız ve avrupa yapımı çizgi romanların türkçeye çevirip parça ...

Afacan Louie

 Türkiye'de Afacan Loiue adında ilk defa Fox Kids (sonrasında Jetix, öncesinde maxi) kanalında yayınlanarak bizim anılarımıza yer edinmişti. Louie 'nin hikayesine yakından baktığımızda ise hem biraz gerçek bir hikaye hem de komedi gösterisine hazırlanmış eğlenceli espriler bulabiliyoruz. Louie Anderson isimli kahramanımız internet üzerinde paylaşımlar bulunmakta ve yine bize hayatıyla ilgili ilginç anılar ve bizim de onun hayatını ne kadar yakından paylaştığımıza dair fotoğraflar paylaşmakta. Son olarak paylaştığı fotoğraftaki kişi ise gerçek Andy Anderson:  Hikayeyi bilmeyenler için aydınlatmak gerekirse Louie sekiz yaşında ABD'nin Wisconsin eyaletinde bizim sadece TV üzerinden edindiğimiz tipik amerikan aile kültüründe huysuz gazi bir baba ve tatlı bir anne ile yaşayan çocuktur. Babasının "Bunu duydum!" lafı ve esprileri çizgi filmin çoğunu oluşturuyor. Babası sinirli, huysuz, aksi birisi olarak hikayeye renk katıyor her zaman. Bir bölümde ailece uçan balon...